Ali Hançer KKTC’nin corona virüs sürecini doğru yönettiğini ve ülkenin pandemiden arındığını anlattı..

Hançer İnşaat Direktörü Ali Hançer, corona virüs sonrası dünyanın yeni bir düzene gireceğini ve bu düzene entegre olunması gerektiğini anlattı. Ayrıca KKTC’nin pandemi için aldığı kararları ve olumlu sonuçlarını paylaştı.
Detaylar röportajımızda..

Hançer İnşaat Direktörü Ali Hançer corona virüs sürecini ve sonrasında ekonomiyi nasıl etkileyeceğini anlattı.

Herkesin finansal durumunu iyi analiz etmesi gerektiğini, corona kriz sonrasında yatırımların devam etmesi gerektiğini ve KKTC’nin ne kadar güvenli bir bölge olduğunun uluslararası çapta anlatılması için bu fırsatın değerlendirilmesini paylaştı.

İşte Ali Hançer ile yaptığımız röportajımız..

Corona virüsü süreci sizi nasıl etkiledi?

Bizim için de tüm dünya için de gerçekten bir şok etkisi yarattı. Kısa vadede ne yapılabilir onu ön göremiyoruz. Uzun vadede ne yapılabileceğini de ancak bu süreci atlattıktan sonra görebiliriz.

İşletmelerimiz tamamını kapattık. Şirket olarak her şeyden önce sağlık dedik ve sağlığımızı korumak için bu süreci atlatana kadar evlerimizde çalışmalarımıza devam ediyoruz. Elimizden geldiği kadar firmalarla, müşterilerimizle, ailemizle, arkadaşlarımızla bağlarımızı koparmadan devam ettirmeye çalışıyoruz.

Bu süreyi evimizde kendi kişisel gelişimlerimizi artırarak, corona virüsten sonra neler yapılabilir bu konuya hazırlanarak geçiriyoruz ve nasıl bir tabloyla karşılaşacağız bunları değerlendiriyoruz.

Tüm işlerimizi eksik aksak olmamak kaydıyla evden devam ettiriyoruz.

Etkilerini henüz net görmek mümkün değil ancak bildiğimiz bir şey var, biz bu sektöre devam edeceğiz, işlerimize devam edeceğiz. Eski günlere tekrar geri dönmeyi, işlerimize kaldığımız yerden devam etmeyi planlıyoruz.

Personel konusuna gelince, personel çıkarmayı planlamıyoruz. Negatif olan hiçbir şey yapmamaya karar verdik. Sıkıntılı bir dönemden geçiyoruz evet ancak her batan güneşin bir gün doğan güneşi olacağına inanarak, bu sürecin sonuçlanıp hayatımıza döneceğimize inanıyorum.

Son dönemde tüm dünyayı saran Covid-19 tehlikesine karşı şirketinizin aldığı önlemler nedir?

Toplumsal olmamakla birlikte bireysel olarak, kendi çevremizdeki arkadaşlarımız, dostlarımız, iş ortaklarımız gibi herkes ile sosyal mesafemizi koruyoruz.

Bağlarımızı koparmıyoruz ama görüşmemeyi tercih ediyoruz.

Abartılacak tedbirimiz yok, herkesin bildiği tedbirleri aldık. Çok mecbur kalmadığımız sürece dışarı çıkmıyoruz.

Elimizden geldiği kadarıyla sağlık odaklı evde kalmaya devam edeceğiz. İlgili makamlardan iş yerleri ile ilgili bir karar çıkana kadar beklemeye devam edeceğiz.

Yeni çalışma düzeninizi nasıl yorumluyorsunuz? Size ve şirketiniz için artıları eksileri neler?

Öncelikle sağlık demek istiyorum. Uluslararası bir sağlık kriziyle ile karşı karşıyayız.

Yeni çalışma düzeni hakkında ön görü oluşturmak çok erken bir davranış olur. Corona virüs sonrası tüm dünya yeni bir düzene girecek. Bizde entegre olup yeni düzene ayak uyduracağız. Bizde bu pandemiden sonra kendimizde neler yapacağımıza dair net bir karar almadık ancak değerlendirmeler yapıyoruz tabi ki.

Şahsi fikrim KKTC, corona virüsten ciddi anlamda arınmış görünüyor. Bunu ilgili kişiler doğru değerlendirip Kıbrıs’ı yatırım cazibe merkezi olarak konumlandırırsa, krizi iyi bir dönüşüm için değerlendirebilirler. Sektör bazında yatırımcıların birlikleri var, gerekli sayıda birkaç kişi ile sosyal mesafeyi koruyarak birkaç toplantı yapılabilir ve pandemiden sonra neler yapılacağı konuşulabilir. Sektörler ile beyin fırtınası yaparak hızlı çözüm üretilebilir. İleriye dönük nasıl kararlar alınacağını, bürokrasiden neler beklendiğini sorup, kolaylıklar sağlanıp yatırımcıların Kıbrıs’a çekilmesi gerekiyor.

Dünya genelinde baktığınızda KKTC’de vaka sayısı çok az. İnsanlar önce sağlık dedi ve yatırımcılar bunu görmeli, dünya bunu bilmeli. Evet Kıbrıs’ta yaşanabilir demeli herkes. Bunu sağlarsak ekonomik darboğaz kolaylıkla atlatılabilir diye düşünüyorum.

Bütün yatırımcıların hem fikir olacağı bir konu var, bürokrasiyi bir türlü kolay hale getiremedik. Ben bir daire satacaksam, Bakanlar Kurulu kararı çıkana kadar, tapu devredilene kadar, işlemler yapılana kadar, insanların canı çıkıyor. 2-3 ay uzun süren işlemler insanları yoruyor. Yatırımcıysanız kayda değer paralar ödeyip bunun karşılığı olan tapu veya bir evrak ya da sözleşme kısa sürede size verilmezse siz de huzursuz olursunuz. Bunların önüne geçilirse piyasaya çok hızlı paranın girişi demektir bu da ekonomik krizin hızlı bir şekilde çözülmesi demektir. Bunu bizi yönetenlerin mutlaka ve mutlaka görmeleri ve Kıbrıs’ta ki şirket sahiplerine kolaylıklar sunmaları gerekiyor.

Corona virüs sonrası herkese görev düşüyor. Devletin bürokrasi süresini kısaltması toplumun da yatırımlarını durdurmaması gerekiyor. Bazı firmalar küçülmeye gidebilir tabi ki, ancak gücü olanlar devam etmeli. Devlet bu durumu güzel değerlendirirse Kıbrıs yatırım merkezi olabilir. Corona virüsü ve ardından yaşanacak ekonomik kriz kolay bir şekilde aşılabilir.

Sektöre ve ekonomiye yansıması sizce nasıl olacak önümüzdeki dönemde?

Aslında artı tarafı yok diyebiliriz. Az önce de bahsettiğimiz gibi ülke yönetimi yatırımcılar için doğru kararlar alıp, bürokrasinin önünü açacak yeni yasalar çıkartılırsa tüm şirketler bunu değerlendirir ve içinde bulunduğumuz sıkıntılı dönemi hızlıca atlatabiliriz. Durağan bir dönem yaşıyoruz, herkes kendi payına düşecek olan belli başlı bazı zararları karşılayacak, bu kaçınılmaz.

Bu zarardan sonra krizi fırsata çevirmek birçok açıdan ülkeyi yönetenlerin elinde olduğunu düşünüyorum. Neredeyse bütün yatırımcılar dışarıdan geliyor.

Lokomotif sektörlerimiz turizm, üniversiteler ve inşaat. Bu lokomotif sektörlerin tamamı neredeyse dışarıya bağlı. Bu sektörlerin önünü açabilirlerse hızlıca toparlanır piyasalar diye düşünüyorum.

Bütün dünyada şirketler bu durağan dönemde zarar edeceklerdir. Kendi şirketimiz için söylersem eğer bu durağan dönemde zararımız olacak mı? Elbette olacak ama bunun üstesinden gelebileceğimizi düşünüyorum.

Ülke tanıtımlarını çok doğru yapılırsa corona sonrası şirketler artıya geçebilir, bu önemli bir detay ve doğru düşünülüp kurgulanmalı.

Sizin halkımıza ve yatırımcılara mesajınız nedir?

Bu aslında bireysel değil şirket bazında bir soru. Herkesin finans yönetimi, şirket yönetimi belirleyecek. Herkesi finans yönetimin iyi yapması gerek. Hali hazırda mevcut finansını iyi değerlendirmesi gerekiyor. Şunu söylemek isterim, dünya tarihinde birçok kez böyle krizler yaşandı. 1. Dünya savaşından tutun da 2. Dünya savaşına varana kadar. Tüm dünyada derin krizler yaşandı. Her krizden mutlaka bir çıkış yolu vardır diye düşünerek mevcut yatırımların durdurulması ya da askıya alınmasını önermiyorum. Bu ülke bazında çok ciddi bir krize daha neden olabilir. Kıbrıs için de yatırımcılar için de çok iyi algılanmayacaktır. Yeni yatırımlar yapılamayacaksa saygıyla karşılarım ama mevcut yatırımlara devam edilmeli. Biz durmayı planlamıyoruz. Kaldığımız yerden corona sonrası devam edeceğiz. Diğer yatırımcılara da tavsiyem bu yönde olacak.

Bu krizi bir fırsata da çevirebiliriz. Bu bizi yönetenlerin de elinde. Kıbrıs’ı bir cazibe merkezi haline getirebiliriz. Bu pandemide çok az sayı ile etkilenmesi elimizdeki büyük güçlerden biri.

Burada yaşamak isteyen ya da yatırım yapmak isteyen insanlar için bu kesinlikle artı bir avantaj ve değerlendirilmeli.

Ayakta kalmalıyız, kaldığımız yerden devam etmeliyiz. Hiçbir firma finans gücüne bağlı olarak yatırımları durdurmamalı. Bu tüm ülke için, hepimiz için en sağlıklı karar olacağını düşünüyorum.

Güneş yeniden doğacak diyorum, herkese saygılarımı iletiyorum ve röportaj için de Kıbrıs Emlak Merkezi’ne çok teşekkür ediyorum.