Mustafa Aladağ corona öncesi ve corona sonrası süreci değerlendiriyor..

2019 yılında kötü etkilenen inşaat sektörü 2020 yılında beklenmedik bir krizle daha karşılaştı. Peki Aladağ İnşaat bu süreci nasıl yönetiyor ve beklentileri neler? Aladağ İnşaat Direktörü Mustafa Aladağ anlatıyor.. Detaylar röportajımızda..

Aladağ Construction Direktörü Mustafa Aladağ’ın değindiği güzel bir konu var, ekonomide corona öncesi ve corona sonrası.

Corona sürecini ve daha sonra ki beklentilerini anlatıyor. Tabi bu sırada vatandaşlarımıza ve iş verenlerimize düşen büyük görevlerden de bahsediyor Mustafa Bey.

İşte Mustafa Aladağ’ın röportajı..

Corona virüsü süreci sizi nasıl etkiledi?

Sıkıntılı bir süreç bekliyorduk ama bu denli tüm işyerlerimizi kapatacak kadar değil. Bizim üzerinde durduğumuz esas olay hiçbir çalışanımızın bu süreçte işinden olmaması ve zarar görmemesiydi. Bunu da başardığımızı düşünüyoruz. Bu süreç 3-4 ay daha sürecekmiş gibi beklentimiz var. Biz çalışanlarımızla var olduk, çalışanlarımızla da bu süreci en az zararla atlatmanın gayretinde olacağız.

Son dönemde tüm dünyayı saran Covid-19 tehlikesine karşı şirketinizin aldığı önlemler nedir?

Covid-19 virüsü tüm dünyayı etkisi altına aldığı gibi ülke ekonomimizi de etkisi altına almıştır. Buna rağmen karamsarda değiliz ve olmayacağız. Gördüğümüz kadarıyla ana vatan Türkiye bu süreci dünyaya göre çok iyi sürdürüyor. Bu süreci böyle devam ettirdiği takdirde almış olduğu ve alacağı tedbirleri düşünürsek iyi olacağına inancımız tamdır. Buda bize güç veriyor ve motive ediyor. Buna da ülke olarak ihtiyaç duyuyoruz. Şunu da söylemeden geçmek istemiyorum. Burada ki hükümetimizin de kısıtlı imkanlarına rağmen bu süreci çok iyi yönettiklerine inanıyoruz. Bu süreçte mevcut hükümetimizden de beklentimiz en azından bu zorlu geçeceğini düşündüğümüz aylarda SSK’dan muaf tutmalarıdır. Buda devletimizden bizlere bir katkı olmuş olur. Aynı zamanda işveren çalışanını, çalışanda işverenini düşünüp desteklediği takdirde süreci en az zararla atlatmış olacağız.

Yeni çalışma düzeninizi nasıl yorumluyorsunuz? Size ve şirketiniz için artıları eksileri neler?

Şimdilik idari kadromuz ile evlerden online sistemde yapılması gereken zorunlu işlerimizi sürdürüyoruz. İhtiyaç halinde konferans sistemiyle toplantılarımızı gerçekleştiriyoruz. Diğer elamanlarımız olması gerektiği gibi en iyi şartlarda lojmanımızda konaklıyor. Süreci bekliyoruz. Her şeyin başı sağlıktır. Sağlık olmazsa olmazımızdır. Temennimiz odur ki insan sağlığını riske atmayacak işlerin açılmasında fayda görüyoruz. En azından ülke ekonomisinin daha fazla etkilenmemesi adına. Bu sektörlerden bir tanesi de inşaat sektörüdür.

Sektöre ve ekonomiye yansıması sizce nasıl olacak önümüzdeki dönemde?

Artık tüm dünyada olduğu gibi bizde de ‘’Corona Öncesi, Corona Sonrası’’. İçinde bulunmuş olduğumuz sürecin şimdiden genel anlamda işlerimize ne denli yansıyacağını tahmin etmemiz mümkün değildir. Birçok sektörün zarar göreceği gibi bunlardan bir tanesi de kuşkusuz inşaat sektörüdür. İnşaat sektörü ekonominin lokomotifidir. Dünya’da ve Türkiye’de de olduğu gibi inşaat sektörü canlıysa birçok sektör bununla canlıdır demektir. Ülkemizde 2019 yılı inşaat sektörü için genel anlamda maalesef iyi bir yıl olmadı. Bu yıl ise hiç kimsenin tahmin edemediği bir çıkmazla karşı karşıyayız. Bununla beraber kararlılıkla, imkanlarımız doğrultusunda bu süreci en iyi şekilde yönetme gayreti içerisinde olacağız.

Sizin halkımıza ve yatırımcılara mesajınız nedir?

Başta bu zorlu süreçte emeklerini esirgemeyen tüm sağlık çalışanlarımıza ve güvenliğimizi sağlayan tüm kurum ve kuruluşlarımıza teşekkürü borç biliriz. Şartlar ne olursa olsun hayat devam ediyor ve edecek. Paniğe, umutsuzluğa ve rehavete kapılmanın bir anlamı yok. Bu süreç kenetlenmeye ihtiyaç duyduğumuz bir dönemdir. Biz işverenlere burada büyük görevler düşmektedir. Bizleri bu günlere emekleriyle getiren çalışanlarımıza sahip çıkma zamanıdır. Özveri ve fedakarlık gerektiren bir dönemdeyiz. Karşılıklı iyi niyetler suistimal edilmediği ve mevcut düzene kanaat ettiğimiz takdirde bu süreci el birliğiyle atlatmış olacağız.

KKTC; Dünya’da eşi benzeri olmayan, iklimiyle, yaşantısıyla ve kendine has kültürüyle maalesef daha yeterince keşfedilmemiş bir yerdir diye düşünüyorum. İnanıyorum ki virüs nedeniyle yeniden şekilleneceğini düşündüğümüz dünyada tanınma fırsatı yakalayabiliriz. Ülkemiz, bir ada ülkesi avantajını kullanaraktan yatırımcılara güvenli bir liman haline gelebilir. Bu noktada hükümetimize de çağrımız şudur. Var olan ve dışarıdan gelecek olan yatırımcılara bu sıkıntılı dönemde bürokraside bir takım kolaylıklar sağlaması elzem ve kaçınılmazdır.

Röportaj için teşekkür ediyor, Aladağ İnşaat olarak tüm okurlara ve halkımıza sağlıklı günler diliyoruz.