Dünyayı etkisi altına alan salgın sonrası KKTC’de hayat normale döndü. Sınır kapıları kapalı sadece. Hızlı ve temiz bir operasyonla tüm KKTC pandemiden arındı.
Pandemi sürecini, sonrasını ve yeni planlarını konuştuk Nurel Group of Companies Direktörü Redif Nurel’le. Yatırımlardan vazgeçmemenin önemini, güzel günlerin geleceğini ancak biraz sabırlı olmak gerektiğini anlattı.
Nurel Group of Companies Direktörü Redif Nurel, inşaat, turizm ve sanayi alanındaki yatırımlarını, çoğunun pandemi sürecinde durduğunu ancak sonrasında kaldıkları yerden devam ettiklerini anlattı.
Bu süreçte durmayan sektörün tarım ve hayvancılık olduğunu ve ülkece bu konuda daha çok çalışmamız gerektiğinin üzerinde durdu.
Ve maalesef KKTC olarak üretmeden yaşayan bir ülke olduğumuzu ve bunun hızlıca çözülmesi gereken bir konu olduğunu özellikle vurguladı.
Haftalar sonra iş dünyası yeni dönemde çalışmaya başladı, siz şirketiniz adına nasıl bir başlangıç yaptınız?
Haftalardan sonra işimize ve işyerlerimize kavuştuk. İşimize kaldığımız yerden dört elle sarılarak başladık.
Bizim inşaat, sanayi ve hayvancılık dallarında yatırımcılarımız var.
Dördüncü olarak da turizm alanında Aqua Marine projesinden sonra tamamen şehir oteli olacak olan Nurel The Shark Residence projemizi bitirmek üzereyiz. Temmuz ve Ağustos aylarında turizm sektörü canlanacaktır biz de son sürat rötuşları yapmaya ve tamamlamaya gayret gösteriyoruz. Bu projemizle turizm dalına tamamen girmiş olacağız. Bu alanında zaten rent a car ve transfer şirketimiz vardı. Son yatırımımızla birlikte daha da büyüyeceğiz.
Sanayi dalında da inşaata dayalı işler ve kaporta işleri yapıyoruz. İnşaat ve sanayi işlerimiz şu anda pandemiden önceki hızımız neyse aynen devam ediyor.
“ÜRETMEDEN YAŞAYAN BİR ÜLKEYİZ”
Diğer bir işimiz hayvancılık, pandemi sürecinde hiç durmadı. Bize yeni bir yol gösterdi aslında, Kuzey Kıbrıs Tük Cumhuriyeti olarak üretmeden yaşayan bir ülkeyiz. Üretim çok az ve gerekli önemi göstermiyoruz. Bütün ülkenin üretim konusunda yatırımlarını artırması gerekiyor. Hepimizin üretime gerekli önemi göstermesi artık şart.
Biz şirket olarak üretim ve hayvancılığa daha çok yatırım yapma kararı aldık.
Pandemi öncesi zamana göre iş hayatında değişenleri nasıl sıralarsınız?
İş hayatımız değişmedi. Bitirmek üzere olduğumuz ve yeni başladığımız inşaatlarımız vardı. Hedeflerimizden şaşmadık, inşaat da bir üretim ve hızla üretime devam ediyoruz.
“PANDEMİ PLANLARIMIZI DEĞİŞTİRMEDİ”
Kısa ve uzun vadeli hedeflerinizde değişiklikler oldu mu?
İnşaat alanında da hiçbir planımızı değiştirmedik. Şu anda şirket olarak son derece hızlı bir şekilde şantiyelerimizde çalışıyoruz. Birkaç çalışanımız yurt dışında kaldı, gelemiyorlar. Onların da gelmesiyle beraber daha da hızlanacağız tabi ki.
Yol haritanızda, öncelik sırasında neler var?
Öncelikli olarak mevcut inşaatları bitirmek birinci hedefimiz. Ondan sonra piyasanın durumuna göre plan yapacağız.
“YATIRIMLARA ARA VERMEDEN DEVAM EDECEĞİZ”
Önümüzdeki tabloya bakıp projelerin büyüklüğüne göre hareket edeceğiz. Ama asla durmayacağız. Hala daha yeni projelerimiz için arazi aramaya devam ediyoruz. Bizim projelerimiz ağırlıklı apartman olduğu için oluşan villa taleplerine cevap vermeliyiz. Denize yakın villa projemiz var. Yakında başlayacağız.
Özellikle Girne’de satışlar yavaşlamıştı pandemi öncesi. Ancak sonrasında gelen talepler oldukça yoğun. Uçuşların açılmasıyla birlikte daha da yoğunlaşacağı düşüncesindeyim. Çünkü KKTC olarak bu sağlık sürecini çok iyi yönettik.
Kriminal yönden zaten güvenli bir bölge olan adamız artık sağlık açısından da güvenli olduğunu ispatladı. Çok az sayıda hastamız oldu ve sadece 4 tanesini kaybettik. Sağlık yönünden güvenli bölgeyiz. Hem yatırım yapanlar hem de yatırım yapacak olanlar burasının ne kadar güvenli olduğunu bir kez daha gördü.
Evet hastanemiz yetersiz, biz de korktuk bu hastalık yayılırsa ne olacak diye. Ancak şu anda sağlık kanadında da ciddi bir çalışma var. Girne’de, Güzelyurt’ta hastane çalışmaları var. Lefkoşa’da da 500 yataklı bir hastane için çalışmalar devam ediyor. Dolayısıyla KKTC’nin her yönüyle güvenli olması buraya olan ilgiyi artıracaktır. Korona virüs bizi tanımadı ancak dünya tanıyacak diye bir açıklamam vardı, bu kaçınılmazdır ve gerçekleşecek.
“ÜRETİME DAHA ÇOK YATIRIM YAPMALIYIZ”
Ülkemizdeki iş adamlarının dayanması ve yatırımlarından geri adım atmaması gerekir. Üretim dalında daha çok yatırım yapmalıyız. Kıbrıs Türk iş adamı olarak bu konulara özen göstermeliyiz.
Devlet ve halk da özen göstermeli tabi ki. Yerli ürünlerin tercih edilmesi, yerli üretimin desteklenmesi ve gerekirse fon oluşturulması lazım. Bizin en büyük ihracatımız hellim ve portakal diye biliyorum. Portakalda da gerileme var. Bundan sonra sulu tarıma geçilmesi gerekir. Üretebileceğimiz ne varsa üretmeliyiz, atalarımızın ürettiği ürünleri örnek alarak hızlıca başlamamız gerekir.
Sadece İngiltere’de Kıbrıs Türkü nüfusu Kıbrıs’tan fazla. Avusturalya, Almanya, Fransa’da da yaşayan Kıbrıs Türkleri var. Bu nüfus yoğunluğunu bile düşünürsek, ürettiğimiz ürünlerin ihracatını yapmamız gerekir. Türkiye sağ olsun, biz Mersin limanından bu ürünleri dünyaya gönderiyoruz. Gerekirse Türkiye’de kurulacak bir şirket ile bu ürünlerimizi bütün dünyaya pazarlamamız gerekir.
Hayvancılık sektörüne de önem vermeliyiz. Hellimimizi daha kaliteli yapmalı, atalarımızdan öğrendiğimiz hellimi üretmeliyiz ve daha çok ülkeye göndermeliyiz.
“PANDEMİ BİZE ÜRETİMİN ÖNEMİNİ ÖĞRETTİ”
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti artık üretmek zorunda, bundan geri adım atmak yok. Bu pandemi süreci bize bunu öğretti. İnsanlar savaşta olsalar dahi, bu yaşadığımız süreç savaştan daha zordu bütün dünyada, üretim yapmak çok önemli. Tüm uzmanların söylediği gibi 3. Dünya savaşı çıksaydı dünya üzerinde bu kadar etkili olmazdı. Biz atlattık bu süreci.
İnsanların yiyecek ihtiyaçları azalmıyor. Bizim kendi ihtiyacımızı karşılamamız gerekiyor. Tarım çok önemli. Ülkemizde kuraklık var, son 2 yıldır durum değişti biraz. Kuraklıktan dolayı Türkiye’den gelen su ile sulu tarım yapabilir, halkımızın ihtiyaçlarını karşılayabiliriz. Bizim bu alanda yatırımlarımız hızlanacak. Zeytin ve harnupun dünya pazarında çok iyi bir yeri var ve çok su istemez. Bakın çok basit bir örnek vereceğim size. İnsanlar dairede yaşıyor topraktan kopuyorlar. Bizim bu insanları teşvik etmemiz gerekir. Eskiden İngiliz hükümeti dağdaki zeytin ağaçlarına aşı yapana ağacın koçanını verirdi. Bizim hükümetimiz de bunu yapabilir. Dağları zeytin ağaçları, harnup ağaçları ile doldurabiliriz. Her ekene ağacın koçanını verelim, her yıl kendi ağacından zeytinini toplasın. Güzel olmaz mı? Üretim şeklinin en basit hali. İlla herkesin arazisi olması gerekmez, devletin arazisi hepimizin, ormanlar hepimizindir. Hem ormanlar korunur hem de çam ağacından daha faydalı olan ağaçlar yetiştiririz. Ada içinde fazla geleni de yurt dışına gönderebilmeliyiz. Bizim gibi bir ülkenin zeytinyağını ithal etmesi garip değil mi?
Üretim konusunda çok hızlı adım atmalıyız. Biz bu konuda yatırımlarımıza devam edeceğiz. Diğer dallarımızda da geri adım atmadan devam edeceğiz.
Sanayi dalında da pandemi öncesi alüminyum atölyesi kurmuştuk, onda da üretime başladık pandemi sonrasında.
“İNŞAAT SEKTÖRÜNÜ GÜZEL GÜNLER BEKLİYOR, BİRAZ SABIR”
Yurt dışı uçuşların kapalı olduğu dönemde, yurt dışı yatırımcılar için nasıl bir hareket planınız olacak?
Yurt dışı yatırımcılarımız için online çalışıyoruz şu an. Dijital olanakları kullanıyoruz. Bunları duyurmak için yeni atılımlar içerisindeyiz ve reklamlarımızı hızlandırdık. Ne kadar şirket bunun için çalışırsa KKTC’ye o kadar faydalı olacaktır. Her şirketi yurt dışı reklamlarını artırtmaya davet ediyoruz. Çünkü herkes hem kendine hem de ülkeye yatırım yapıyor böylelikle.
Yurt dışından gelecek olan yatırımcılar, bahsettiğim gibi adamızın güvenliğini bir kez daha ispat etmemizden dolayı daha çok yatırım yapacaklardır. Burayı bilen, daha önce gelen kişiler buradan mülk sahibi olmak için uğraşacaklar. İnşaat sektörünü güzel günler bekliyor. Biraz sabretmek gerek. İnşaat sektörü neredeyse 80 sektörü daha hareketlendirdiği için onlarda sabretmeli.
Biz karamsar değiliz aksine çok ümitliyiz. Kapıların açılmasını bekliyoruz.
“180 AY VADE İLE YATIRIM FIRSATI”
Yerel pazar için özel fırsatlarınız olacak mı?
Yerli pazarımız için çok özel bir projemiz var, Phoenix Tower.
Yaklaşık 8 ay önce başladığımız projemizin inşaatının %50’si tamamlandı. En fazla 1 yıl içerisinde de teslim etmeyi planlıyoruz.
Çok büyük bir avantajı var bu projemizin. Yerli halkımıza ve yurt dışından gelecek yatırımcılara büyük alım kolaylıkları sunuyor. Yabancı yatırımcılara, vatandaş olmayanlara bile %50 kredi imkanı sunuyoruz. Dilerse 15 yıla kadar taksitlendirebiliyor.
Vatandaşlarımıza da, yurt dışında yaşasalar dahi, hiç peşinatsız 15 yılda konut alma imkanı sunduk. Girne bölgesinde bu imkanı sağlayan bir tek biziz. 152 dairelik projemizde bu fırsatı kaçırmasınlar.
Lansman fiyatlarımız da devam ediyor.2+1 dairelerimizin fiyatları 69.500 sterlin, değiştirmedik, hala aynı fiyatlar devam ediyor. Ancak hedeflediğimiz satış rakamına ulaştığımızda fiyatlarımız 80-85 bin sterlin olacak.
Çünkü Girne’de 69.500 sterline konut sahibi olmak biraz zorlaştı. Bundan sonra yeni yapılan imar planlarıyla Girne’de 2+1 daire fiyatları yaklaşık 100 bin sterlin civarı olacaktır.
Phoenix Tower projesi özel bir projedir ve fırsat projedir. Bunu gönül rahatlığıyla söylüyorum. Kaçırılmayacak bir fırsat.
Etiketler: redif nurel, nurel constructionEn güncel haberlere erişmek için mail listemize abone olun
